Pages

11 Ağustos 2016 Perşembe

beklentiler

Beklentiler hayal kırıklığını en çok yaşatan duygu durumu diyebilir miyim?

Dünya yaptığımız planlara göre dönmüyor. Yalnız da yaşanmıyor. Etkileşim içinde olduğumuz her canlıdan beklenti içine giriyoruz. Canlı diyorum dikkat edin. Bir elma ağacı yetiştirirsiniz ve meyve vermesini beklersiniz. Çocuğunuzu büyütürken bile ondan beklentileriniz vardır. Yanında rahat ettiğiniz ve değerli hissettiğiniz arkadaşlarınız dostunuz olur. Bu beklentiniz karşılanmazsa onlarla vakit geçirmek sizi tatmin etmeyecektir.

Sevgili keza öyle. Sevgilinizden sizi sevmesini, özel hissettirmesini beklersiniz. Bunları alamıyorsanız sizi sevmediğini düşünüp uzaklaşabilirsiniz. İş yerinizde emeğinizin karşılığını beklersiniz.
Bu örneklere bakarsak hayatımız beklenti içinde yaşayarak geçiyor. Şimdi soruyorum bir insan beklentisiz nasıl yaşar?
Birine bir şey vereceksiniz karşılığında size daha iyi davranmasını, ondan tatmin olmayı beklemeyeceksiniz. Sevgilinizi severken bile onun size özel hissettirmesini beklemeyeceksiniz. Veriyorsak, değerli hissettiriyorsak almalı ve değerli hissettirilmeliyiz öyle mi?
Bana sormayın şuan bir cevap verecek durumda değilim. Sadece sorguluyorum. Beklenti içinde olmasam belki de hayal kırıklığı yaşamazdım hiç. Verirdim ve karşılığını alamayınca hayal kırıklığım olmazdı. Belki de zihnim çok daha açık olurdu. Sevdiniz ve sadece bununla tatmin olduğunuzu düşünün. O kişinin sizi sevmesini beklemiyorsunuz. Böyle bir beklenti olmayınca acı da çekmiyor insan. Ya da sevgili sizi sever fakat sizin gibi fedakar değildir. Siz akşamları eve döndüğünüzde kucağına kafanızı dayayıp sizi sevmesi gibi bir beklentiye girmediğiniz bunu yapmadığı için hayal kırıklığı gibi duygu kaplamayacaktır içimizi. Zihnimiz böyle bir gereksiz düşünceyle meşgul olmadığından daha üretken, kalbimiz de hayal kırıklığı yaşamadığından daha huzurlu olacaktır diye düşünüyorum en azından.
Öyleyse şöyle bir sonuç çıkıyor. Daha huzurlu ve üretken olmak için beklememek gerekiyor. Elbette insan değer görmek ister. Duygusal ya da manevi açılardan doyurulmak herkesin ihtiyacıdır. Bunu tek başımıza kendimiz yapabilir miyiz? Yaparsak ne mutlu bize? Çünkü o zaman beklemediğimiz güzellikler sürprize dönüşür ve bizi hayli mutlu eder. Yazarken aktı gitti düşüncelerim. Az önce farkında olmadıklarımı fark etmemi sağladı.
Belki diyorum böyle olursak çok daha fazlasına sahip oluruz.
Şuanki mutsuzluklarıma bakıyorum da bir çoğu beklentilerimin gerçekleşmemesindenmiş.

Hadi gülümse  arkadaşım. Silkelen ve sebebi beklenti olan mutsuzluklarını salla denize kaybolsun. Şuan çok değer verdiğim bir insana yazdım hatta en az bir saat oldu. Kendisi çevrim içi olmasına rağmen yazmıyor bana. Bu içimi öyle acıtıyor ki ona yazma gereği hissettiriyor, "Neden cevap vermiyorsun" diye ama ne yapacağım biliyor musun beklentimi yok edeceğim. Şuandan itibaren cevap yazacak mı diye onun sayfasına girmeyeceğim ve yazsın ya da yazmasın önemli olan cayır cayır yanan kalbimin acısını dindirmek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder